1-Yunan ordusu, Pasaport’tan karaya çıkmış, #İzmir Metropoliti Hrisostomos, "evlatlarım, ne kadar Türk kanı içerseniz, o kadar sevaba girersiniz" diyerek, yere kapanmış, ilk ayak basan Yunan albayının çizmelerini öpüyordu...
Çıktı bir kayanın üzerine Mustafa Kemal, vınlayan kurşunlara aldırmadan, haykırdı karanlığa,
"Eyy Hacıanesti nerdesin! Gel de kurtar ordularını!"
6-İzmir'li süvari teğmen Yıldırım. 18’inde...
Yaralı ve 40 derece ateşli olmasına rağmen, hastaneden kaçıp cepheye koşmuş, bugün kendi adını taşıyan Küçükköy İstasyonu’nu almaya çalışırken, düşmüş, bahçesine gömülmüştü...
7-Teğmen Şevket, Uşak’tan geçiyordu o sırada..
Sakarya’da şehit olan Yüzbaşı Basri’nin anneciği yakaladı kolundan... "Basrim nerde?" diye sordu. İçi çekildi Şevket’in... "Arkadan geliyor" dedi. Söylemedi gerçeği... Söyleyemedi.
"kendimi asla affetmedim" diye yazdı anılarında.
8-İstanbul’daki işgal kuvvetleri komutanı General Charpy, öfkeden deliye dönmüştü.
Yırttı elindeki haritayı, fırlattı. "Bu hızla yarın İzmir’e girerler" dedi.
İnanamıyordu.!
9- 250 bin kişilik devasa ordu, hayalet gibi çıkıp, bir ordan bir burdan dalan, kılıçlarıyla hızar gibi biçen Fahrettin Altay komutasındaki Türk süvarisi tarafından lokma lokma bölünmüştü...
Hava mis... Çiçekler açıyordu İzmir’in dağlarında.
Bornova’dan boşaldılar, aşağı doğru, dört nala..
Bugünkü Kahramanlar’a geldiler, ödenecek bedel vardı daha.. İkinci Tümen Dördüncü Alay’dan Konyalı Mehmet, Akşehirli Hakkı, Avanoslu Ahmet... Düştüler oracıkta.
11-İlk giren süvari olma "şerefi" de Yüzbaşı Şeref’e nasip oldu. İzmirli soyadını aldı sonra...
Yunanlılar, çil yavrusu gibi Karaburun’a, Çeşme’ye kaçışırken, minarelerden ezan sesleri yükseliyordu, hiç olmadığı kadar coşkuyla...
12-Şeref yüzbaşı gitti, Hasan Tahsin’in düştüğü yere, Hükümet Konağı’nın alnı kabağına dikti al sancağı! Yüzbaşı Zeki, kışlayı yıllar sonra yeniden Türk Kışlası yaparken; Asteğmen Besim, Kadifekale’ye varmıştı bile...
Allah bize o günü göstermişti.!
13- İzmir'li halkın elinde Türk bayrağı yoktu. Çünkü Yunan işgalcileri, tek tek Müslüman evlerini basıp arama yaptılar ve Türk bayraklarına el koymuşlardı.
Sonra topladıkları Türk bayraklarını büyük tomarlar yapıp mahalle ortasında ateşe vermişlerdi.
14-Ancak 30 Ağustos Büyük Taarruz'dan galip çıkan Türk ordusu, hızla İzmir'e doğru yaklaşınca halk harekete geçti.
Analar kızların eteklerini bozdular, kırmızı perdelerini aşağı indirdiler.
Bu kırmızı kumaşların ortasına da beyaz patiskadan AY ve YILDIZ diktiler.
15-Halk kendi bayrağını,"Halkın Bayrağını" yapıyordu. #9Eylül sabahı süvariler İzmir'e girmeye başlayınca, halk bayraklarını evlerine, ağaçların ve minarelerin tepesine asmaya başladı. İzmir tepeden bakınca âdeta 'gelincik tarlasına' dönmüştü.
Bayrak, ordusunu bağrına basmıştı."
16-Belkahve...
Mustafa Kemal, oradaydı.
Seyrediyordu İzmir’i.
İşgal edildiği gün, bir ulusun Kurtuluş Savaşı’nı başlatan... İşgali bittiği gün, o ulusun Kurtuluş Savaşı’nı bitiren İzmir’i.
Seyrediyordu..!
17-Ağır ağır karardı hava... Kavuniçi bir top gibi gömüldü Körfez’e güneş, usul usul.
1-Çin ile ABD arasında yaşanan ekonomik hegemonya savaşı, 2018 yılının başlarından itibaren yeni ve daha etkili bir evreye girdi. 2000’lerden bu yana dünya hegemonyasında ekonomik üstünlüğü ele geçirmiş olan Çin, bu hegemonyasını pekiştirecek yeni adımlar attı.
2-Trump, Mart ayının ilk günlerinde, “çok aptalca olan ticaret anlaşmaları ve politikaları nedeniyle”, ABD’nin yıllık 800 milyar$ bütçe açığı verdiğini ve buna bir son vereceğini söyledi. Ardından, çelik ithalatına %25, alüminyum ithalatına ise %10 ek gümrük vergisi getirdi..
💸💰Dünyada para sisteminin nasıl çalışır, bunu bilmeden kölelik sistemini anlayamaz ve gerçeği idrak edemezsiniz. Şimdi dilimiz döndüğünce bu konuyu irdelemeye çalışalım.
1-Basit bir soru ile başlayalım:
Para nedir?
Para = Emek + Zaman = Özgürlük
Yani para, özgürlüğünüzü cebinizde taşımanızı sağlayan bir araçtır.
Çünkü paranın içinde, harcadığınız emeği ve zamanı depolar, sonra da onunla başkalarınınkini satın alabilirsiniz.
2-Paranızı sizden haksız biçimde ve sürekli olarak alan birileri varsa, bunun doğurduğu kesin sonuç sizin bir KÖLE, paranızı alanın da EFENDİ'niz olduğudur. Bu iş hükümetler ve merkez bankalarının beraber kurdukları bir tezgahla yapılır.