Ekonomide “yerli ve milli” dönemi: AKP yapısal reformlar için *Amerikan* danışma şirketi McKinsey ile anlaştı.
O sırada paralel evrende: McKinsey, Boston Group, Bain, Boaz-Allen vb‘de çalışmış yüzlerce Türk geri döndü, çözüm de “yerli ve milli.” gazeteduvar.com.tr/ekonomi/2018/0…
“O sırada paralel evrende: McKinsey, Boston Group, Bain, Boaz-Allen vb‘de çalışmış yüzlerce Türk geri döndü, çözüm de ‘yerli ve milli.’”
Tabi bizim evrende bu arkadaşlar dönse “zihinleri iğfal edilmiş Amerikan devşirmeleri/ajanları” olarak görülecekti.
+ #McKinsey, McKinsey, neymiş bu McKinsey? Kısaca: özel şirketlere danışmanlık veren bir Amerikan firması. Boston Group ve Bain gibi firmalarla danışmanlık sektörünün önde gelenlerindendir. Genelde ne yapar? Zararını durdurmaya, karını arttırmaya çalışan şirketlere danışmanlık +
+ Misal, pazar payı son 2-3 senede kaybetmeye başlayan bir firmasınız, işin içinden kendiniz çıkamıyorsunuz. McKinsey belli ücret karşılığında size bir “takım” yollar. Bu takım hem firmayı gözetler, hem de tüm ilgili evrak & hesapları... +
+ Yeterli süre ve efor sonrasında McKinsey takımı bir analiz raporu ve tavsiyeler önerir. Mesela: şu birimleri kapatın, yerine yeni birimler açın, X sektöründe kullandığınız kaynakları Y sektörüne aktarın. Altın 2 kelime: verimliliğin maksimizasyonu...
+Peki ben nereden biliyorum bunları? 1) ABD’de bu sektörde çalışmış çok tanıdığım var (onlar çok daha iyi bilir) 2) Zamanında Chicago Üni’de doktora öğrencileri için “danışmanlık kulübü”nü kurmuşluğum var (kurup bıraktım, o ayrı hikaye, sonra yürümüşler)+ uccc.uchicago.edu
+ Peki McKinsey iyi bir seçim mi? “Yerli ve milli”ci iseniz değil. Artı McKinsey takımına ilgili belge, evrak ve bütçeleri açmak zorundasınız. Op-sec (operasyonel güvenlik) sıkıntıları olabilir. Onun ötesinde iyi veya kötü demek zor. Tek diyebileceğim “garip” bir seçim. Neden? +
+ Sektördeki arkadaşlar çok daha iyi bilir, fakat benim bildiğim kadarıyla McKinsey “makro” konularda uzmanlaşmıyor (Boston Consulting Group’a kiyasla), yine bildiğim kadarıyla “devlet/devletlerle” pek çalışmıyor (Booz Allen’a kiyasla). +
+ Düz ekonomik/verimlilik açısından McKinsey kötü bir seçim değil. Misal, Booz Allen ABD hükümetiyle yoğun şekilde iş tutar, McKinsey aynı seviyede değil. Fakat, şöyle bir sorun var: mesuliyet (accountability). Ekonominizi sadece kar amacı güden özel/yabancı şirkete açmak... +
+ Özet geçersek: McKinsey seçimi *ilginç*, kesinlikle “yerli ve milli” konseptine aykırı, op-sec (operasyonel güvenlik) açısından oldukça sakıncalı. Aynı zamanda “AKP’nin İnsan Kaynakları Sorunu”nun korkutucu boyutlara ulaştığını gösteriyor.
Söz “yerli ve milli”ci Reisçilerde.
• • •
Missing some Tweet in this thread? You can try to
force a refresh
Stratejik çalışmalar 101: ilk olarak klasik kuramcılar okunur: Clausewitz & Sun Tzu, opsiyonel: Mao. Sun Tzu öneriler verir, fakat neden bu önerilere uyulması gerektiğini açıklamaz: “X Y Z yap, A B C yapma, zafer senin olacaktır.” Clausewitz çok daha farklıdır, okuması da zor. +
+ Sun Tzu kendini bir “usta” olarak tanımlar, bizdeki “hocaların hocası.” Ustanın bilgeliği sorgulanmamalıdır, dediklerini yapmanız yeterli. Clausewitz her söylediğinin altında yatan mantığı açıklama yoluna gider: “X yap, çünkü A, Y yapma, çünkü B.” Okuması neden zor? +
+ Clausewitz erken 19 yy Avrupa düşünsel bağlamında yaşar (rasyonel düşüncenin başlangıç/altın çağı), “Almanlığını” konuşturur (ağır dil). Aynı zamanda kitabı (On War) bitiremeden ölür, eşi tamamlar. Ölmeden şunu yazar: bitiremeden ölürsem karmaşık gelebilir, benim suçum değil +
Unutturulmaya çalışılan: Osmanlı Devleti kendi kendine yıkılmamıştır. Osmanlı’yı İngiltere veya Fransa da yıkmamıştır, Sevr ile “kontrollü egemenlik” tanımışlardır. Osmanlı Devleti’ni yıkan #MustafaKemalAtatürk’tür. Yerine #TürkiyeCumhuriyeti’ni kurmuştur. Gerisi algı operasyonu.
+ #MustafaKemalAtatürk aynı zamanda Osmanlı’ya Müslüman dünyasında meşruiyet sağlayan Halifelik’i kaldırmıştır. Tekkeleri, zaviyeleri kapatmış, Ezan’ın Arapça okunmasını yasaklamıştır. Mustafa Kemal’i “Osmanlı’nın devamı” olarak görüyorsanız sadece hayal görüyorsunuz.
Kendinize bir sorun: “dedelerimizin mezar taşlarını neden okuyamıyoruz?” Dürüst olabilirseniz tek cevabı var: #MustafaKemalAtatürk. Mustafa Kemal’in harf devrimiyle amaçladıklarından *birisi* de Osmanlı’yı “gömmekti.” Peki, yasalar, kanunlar nereden geldi? Osmanlı mı, Batı mı?
Algı operasyonu nedir, nasıl icra edilir. Örnek verelim. Burada 3 alt-mesaj var: 1) Türk-*Rus* dosttu 2) İnönü bir salaklık yaparak dostluğu bozdu 3) Sinsi Amerika büyük oyun kurdu
Fakat vasatlık kendini ele veriyor. Kronolojide saçmalanmış. Önce okuyun, sonra açalım & yayalım +
+ Vasatlık: 1) İnönü Almanlarla gizli anlaşma yaptı (tamam diyelim) 2) Sovyetler Berlin arşivlerine girince öğrendi, Türk-*Rus* dostluğu bozuldu. Berlin Muharebesi: 16 Nisan-2 Mayıs 1945 3) ABD dostluk bozulunca *Şubat* 1945’te TR’ye çöktü
Demek ki ABD’nin zaman makinesi varmış.
+ Bu kısım fazla açık olmamış. Kısaca: Sovyetler’in Berlin arşivlerine girmesi 1945 Nisan/Mayıs öncesinde imkansız. Anlatılan masala göre arşive giren Sovyetler “dost” Türkiye’ye “küsüyor,” sinsi ABD de *dostluk çökünce* TR’ye çöküyor. Fakat zamanda geri gidip 😂 Şubat 1945’de. +
#OperationRedSea is like an action Chinese buffet. So far, I watched naval combat, maritime rescue, full-scale urban warfare, desert fighting, hand-to-hand, tank-on-tank, drone strikes, #Fortnite-style village battle royale, #FastAndFurious car chase, and still 20 minutes to go.
I spoke too soon. #OperationRedSea also features wingsuit flight in lines of Transformers, Dark of the Moon. I also forgot to mention extended sniper duel, #AmericanSniper-style. And some might argue that the movie contains *some* Chinese propaganda, especially for the navy.
In retrospect, I find #OperationRedSea truly lacking in one department: there was no dog fight in lines of #TopGun. OK, there was a gunship sequence that got my hopes up about a #BlueThunder (or #AirWolf) gunship/chopper dog fight, but it didn’t happen.
Özet geçelim: AKP toplumsal bir tepkiden korkuyor, daha doğrusu toplumsal tepkinin tetikleyebileceklerinden. “Önleyici” bir strateji olarak kendisini eleştirebilecek kitleleri “şeytanlaştırmak” için “kitlesel paranoya”yı kurumsallaştırıyor. Neden?... sabah.com.tr/yazarlar/bolge…
+AKP kitlesel deliliği, paranoyayı kurumsallaştırarak kitlelerin sesini yalıtmaya devam ediyor. İntiharlardan işçi protestolarına AKP’nin anında ve aşırı tepki vermesinin sebebi ise endişe. Sesiniz çıkıyorsa “sihirli” kelimeler yapıştırılıyor: dış güçler, büyük oyun, vatan haini+
+ Kısaca: AKP’nin davranışları artık “güç zehirlenmesi” olarak açıklanamaz. Asıl motivasyon: korku, endişe. Hannah Arendt’in dediği gibi, güç ve şiddet/baskı birbirlerinin zıttıdır, birisinin mutlak olduğu yerde diğeri var olmaz. AKP güç kaybettikçe şiddet ve baskıya yöneliyor.